Hüsn-ü Âkıbet Nedir?

ma'vera

Emektar
Özel Üye
Hüsn-ü âkıbet:
İyi netice.

( Risaletü'n-Nur'un sadık şakirtleri, hüsn-ü âkıbetlerine ve iman-ı kâmil kazanmalarına o derece kesretli ve makbul ve samimi dualar oluyor ki, o duaların içinde hiçbiri kabul olmamasına akıl imkân veremiyor.
Ezcümle: Risaletü'n-Nur'un bir hâdimi ve birtek şakirdi, yirmi dört saatte Risaletü'n-Nur talebelerinin hüsn-ü âkıbetlerine ve saadet-i ebediyeye mazhar olmalarına yüz defa Risaletü'n-Nur talebelerine ettiği duaları içinde hiç olmazsa yirmi otuz defa selamet-i imanlarına ve hususi hüsn-ü âkıbetlerine ve imanla kabre girmelerine, aynı duayı, en ziyade kabule medar olan şerait içinde ediyor.
Hem Risaletü'n-Nur'un talebeleri bu zamanda her cihetten ziyade hücuma maruz olan İmân hususunda, birbirine selamet-i İmân hakkındaki samimi, masum lisanlarıyla dualarının yekûnu öyle bir kuvvettedir ki, rahmet ve hikmet onun reddine müsaade etmezler. Faraza, mecmuu itibarıyla reddedilse, tek bir tane onların içinde kabul olunsa, yine her biri selamet-i imanla kabre gireceğine kâfi geliyor. Çünkü herbir dua umuma bakar.
K.L)


Hüsn-ü beyan:
Akıcı ve güzel anlatış.


Hüsn-ü bî bahane:
Kusursuz güzellik. Günahsız mâsum güzellik.


K:Yeni Lûgat
 
Üst