Salaten Tüncina duası Arapça Türkçe Okunuşu

Çeşm-i Giryan

Deneyimli Üye
Üye
Genellikle farz namazlarından sonra okuduğumuz Salaten Tüncina duası hakkında sizlere bilgi vermek istiyorum. Bu dua hakkında farz namazlarından sonra bu duayı okumak bidattır şeklinde bazen itirazlar olsa da durum böyle değildir. Hatta sünnettir.

Nitekim bazı hadisi şeriflerde namazdan sonra Allah'a şükretmek, ardından salavat getirmek ve ardından da istediği duayı yapmak yönünde bilgiler bulunmaktadır. Bu salavata sürekli olarak devam etmek ehemmiyetlidir. Aynı zamanda çok sevaptır. bu duayı devamlı okuyan kişinin belalardan uzak, rızkının bereketli olacağı, gelmesi muhtemel musibetlere ise perde olacağı kabul edilir.

Bu duayı ederken öncelikle eller yukarı ve birbirinden ayrık olarak avuç içi yukarıya bakacak şekilde açık tutulur. Göğüs seviyesinde açılan eller ilahi rahmete açık olarak bekler. Fakat iki elin birbiri ile bitişik olacak şekilde dua edilmesi de sünnete ters değildir. Efendimizin bu şekilde dua ettiği bilinmektedir. Lakin en çok eli ayrık şekilde ettiği de anlaşılmaktadır. Şafi mezhebine göre duanın korku manasına gelen bölümünde eller ters çevrilir. Hanefi mezhebine göre ise sadece yağmur duasında eller ters çevrilir. Şafi mezhebinde dua esnasında musibetlerden sakınmak için eller aşağıya çevrilmektedir. Ve bunu bir sünnete dayandırmaktadır. İşte şafiler bu nedenle dua ederken ellerini ters çevirmekte, hanefiler ise bu konuda Şafi mezhebini taklit etmektedir.

Saleten Tüncina Duası:

"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ ındeke a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr."

Anlamı:

"Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e (asm) ve onun Ehl-i beytine salât eyle. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin, bizi bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi, bize bunları merhametinle nasip eyle. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."

Bu hadislerden birisi şöyledir:

“Peygamber Efendimiz Aleyhissalatü vesselam, Allah’tan bir şeyin olmasını istediği zaman ellerinin içini yukarıya çevirirdi. Ancak bir şeyden sakınacağı zaman ise ellerinin içini aşağıya çevirirdi.” (Bu konuyla ilgili hadisler için bk. Müsned, Ahmed b. Hanbel IV/56; Mecmau’z- Zevaid, X/168; Cemu’l-Fevaid, II/618; el-Fethu’l-Kebir, II/357)

Konuyla İlgili Bir Hatıra:

Bu konuda İbni Fakihani "Fecri Münir" isimli kitabında özetleyeceğim şu olayı nakleder:

Maneviyat büyüklerinden Ebu Musa, fırtınalı bir havada gemide imiş. Müthiş bir fırtına gemiyi batırmaya ramak kaldığı sırada Peygamber Efendimize iltica etmiş:

Ya Resulallah, gemimiz batacak, içindeki bunca masumlar suya gark olup ölecekler. Lütfen bize bir kurtuluş çaresi göster!..

O sırada kulağına şöyle bir hitap vaki olmuş: Ey Ebu Musa! Tüncina duasını okuyun! Yani, kurtaran duayı okuyun, kurtaran duayı...

Demiş ki: Ya Resulallah, bu Tüncina duası hangisidir, biz bilmiyoruz?

Efendimiz (asm) bugün namazlardan sonra okumakta olduğunuz (Salaten Tüncina)'yı okumuş, bunu okuyun, diye tenbih buyurmuş.

Gemideki yolcular hep birlikte bunu Ebu Musa'dan öğrenip okumuşlar, fırtına dinmiş, sağ salim karaya ayak basmışlar.


Bu duanın işte bu özelliklerinden dolayı hudutlarımızda düşman belirdiğinden can siparane savaşan askerlerimiz maddi olarak ülkemizi savunurken, seccade başında bekleyen müminler ise hep birlikte bu duayı okumaktadır. Maddi silah ile birlikte manevi silahımız olan dua ile düşman kovulmuştur.

Bu duayı herkese okumasını tavsiye ederiz. Okunduğu takdirde sevabı vardır. Kurtaran Salavat olarak zikredilen bu dua kim bilir belki bizleri de hangi iplerden kurtaracaktır?

Salaten Tüncina nasıl okunmalıdır?

Eğer bir sıkıntını var ise 2 rekat namaz kılınız ve namazdan sonra 11 defa ve 11'in katları olacak şekilde 33, 66, 99, 111 kadar gücünüz yettiğince okuyabilirsiniz. İnşallah bu dua hürmetine Rabbimiz sıkıntınızı giderecektir.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

cenneteyn

Yolcu..
Kademeli
salaten tüncina duasını genellikle her farz namazın arkasında okuyoruz elhamdulillah salaten tüncina duası hakkında bu bilgileri öğrendiğimiz de iyi oldu.
 

Abdulmucib

Üye
Üye
Salaten tuncina duası hangi hadiste geçiyor delili var mıdır?

Mesela su duanın kaynagi verilmis.
Fakat bu üstte verdiğiniz duanin Kur'an ve Sünnet' te kaynağını bulamadım.

(( حَسْبِيَ اللهُ لاَ إِلَهَ إِلاَّ هُوَ، عَلَيْهِ تَوَكَّلْتُ، وَهُوَ رَبُّ الْعَرْشِ الْعَظِيمِ.))

Yedi kere: "Allah bana yeter. O’ndan başka hak ilah yoktur. Ben, yalnızca O’na tevekkül ettim. O, yüce arşın Rabbidir."

“Kim bunu sabahladığı ve akşamladığı zaman yedi kere söylerse,onu üzen dünya ve âhiret işlerine Allah kâfidir” İbn-i es-Sünnî (h.71) merfû, Ebu Dâvud (4/321) mevkûfen tahric etmiştir.Şuayb ve Abdülkâdir el-Arnavût isnadının sahih olduğunu söylemişlerdir.Bkz.Zâdu’l-Meâd (2/376).
 

cenneteyn

Yolcu..
Kademeli
Farz namazından sonra dua etmek bidat değil, sünnettir.

Nitekim, Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste peygamberimiz(a.s.m) şöyle buyurmuştur:

“Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra Peygamber’e salavat getirsin, ondan sonra dilediği dualar yapsın.” (bk. Neylu’l-Evtar, 2/577)

Saleten Tüncina Duası:

"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ ındeke a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr."

Anlamı:

"Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e (asm) ve onun Ehl-i beytine salât eyle. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin, bizi bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi, bize bunları merhametinle nasip eyle. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."

Bazı yerlerde, "Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr." kısmının olmadığını da belirtelim. Ancak bu kısmın söylenmesi de çok faydalıdır.

Bu Salâvat-ı Şerifenin büyük önemi ve sevabı vardır. Sürekli bu salavata devam edenin, belalardan emin, gelecek musibetlere perde, arzularının kolay, rızkının da bereketli olacağı ümit edilir.

...

Bu salavatı şerife ilham ile yazılmıştır. Ne okuyana ne de okumayana bir ısrar olmamalıdır. Okunursa sevabı var, okunmazsa günahı yoktur. Ben şahsen okurum, okunmasını da isabetli bulurum. İsmi üstünde kurtaran salavat.

Yazının tamamını okumak isteyenler için:
https://sorularlaislamiyet.com/sala...a-okunurken-bazi-kimseler-neden-ellerini-ters
 

Abdulmucib

Üye
Üye
Farz namazından sonra dua etmek bidat değil, sünnettir.

Nitekim, Ebu Davud, Nesaî ve Tirmizî’in rivayet ettiği bir hadiste peygamberimiz(a.s.m) şöyle buyurmuştur:

“Biriniz namazı kıldıktan sonra, Allah’a hamdu sena etsin, sonra Peygamber’e salavat getirsin, ondan sonra dilediği dualar yapsın.” (bk. Neylu’l-Evtar, 2/577)

Saleten Tüncina Duası:

"Allâhumme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âli Seyyidina Muhammedin salâten tüncînâ bihâ min-cemî'il-ehvâli vel âfat. Ve takdî lenâ bihâ cemîal hâcât ve tutahhirunâ bihâ min-cemîi's-seyyiât ve terfe'unâ bihâ ındeke a'lâ'd-deracât ve tubelliğunâ bihâ aksâ'l-ğayât min cemiîl-hayrâti fî'l-hayâti ve ba'del-memât birahmetike Yâ erhame'r-rahimîn. Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr."

Anlamı:

"Allah'ım! Efendimiz Muhammed'e (asm) ve onun Ehl-i beytine salât eyle. Bu salâvat o derece değerli olsun ki: Onun hürmetine bizi bütün korku ve belalardan kurtarırsın. Bizim ihtiyaçlarımızı o salâvat hürmetine yerine getirirsin, bizi bütün günahlardan bu salâvat hürmetine temizlersin, o salâvat hürmetine bizi derecelerin en üstüne yüceltirsin, o salâvat hürmetine hayatta ve öldükten sonra düşünülebilecek bütün hayırlar konusunda gayelerin en sonuna kadar ulaştırırsın. Ey merhametlilerin merhametlisi, bize bunları merhametinle nasip eyle. Allah Tealâ bize kafidir ve ne iyi bir dost, ne iyi bir vekildir. Ey Rabbimiz, senin mağfiretini dileriz, dönüş yalnız sanadır."

Bazı yerlerde, "Hasbunellahu ve ni'mel vekîl, ni'mel mevlâ ve ni'me'n-nasîr. Ğufraneke rabbenâ ve ileyke'l-masîr." kısmının olmadığını da belirtelim. Ancak bu kısmın söylenmesi de çok faydalıdır.

Bu Salâvat-ı Şerifenin büyük önemi ve sevabı vardır. Sürekli bu salavata devam edenin, belalardan emin, gelecek musibetlere perde, arzularının kolay, rızkının da bereketli olacağı ümit edilir.

...

Bu salavatı şerife ilham ile yazılmıştır. Ne okuyana ne de okumayana bir ısrar olmamalıdır. Okunursa sevabı var, okunmazsa günahı yoktur. Ben şahsen okurum, okunmasını da isabetli bulurum. İsmi üstünde kurtaran salavat.

Yazının tamamını okumak isteyenler için:
https://sorularlaislamiyet.com/sala...a-okunurken-bazi-kimseler-neden-ellerini-ters
Siz beni yanlış anladınız. Ben farz namazdan sonra dua etmek bidat midir sünnet midir diye sormadim. Kastım bu değildi.

Sorum saleten tuncina duasinin sihhatiydi. Yani bu bizlere ne sekilde ulasmis Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem mi öğretmiştir yoksa sonradan dine eklenen bir dua sekli midir?

Şimdi bu duayi icimizden geldigi gibi bir dua kategorisine de koyamayiz. Çünkü bu kalıplaşmış hatta belli saylarca cekilen ve sonucunda belanin defi, rizik artmasi, arzuların yerine gelmesi gibi insanlari beklenti icine sokan bir duadir.

Mesela,


سُبْحَانَ اللهِ، وَالْحَمْدُ ِللهِ، وَاللهُ أَكْبَرُ، لاَ إِلَهَ إِلاَّ اللهُ
وَحْدَهُ لاَشَرِيكَ لَهُ، لَهُ الْمُلْكُ وَلَهُ الْحَمْدُ وَهُوَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ

Otuz ucer kere "Subhanallah/ Allah'i tum noksanliklardan tenzih ederim. Elhamdulillah/Hamd, tumuyle Allah'a mahsustur. Allahu Ekber/ Allah en buyuktur." "Allah'tan baska ilah yoktur. O, tektir ve ortagi yoktur. Mulk O'nundur. Hamd O'nadir. O, herseye gucu yetendir.

Muslim, 1/418. Her namazin arkasindan boyle soyleyenin gunahlari, deniz kopugu kadar bile olsa affedilir. Muslim 1/418

Bu dua hem namaz arkasindan okunur hem sunnettir yani bi kaynağı vardir hem bu duayi yapan icin karşılığında ne olacağı belirtilmistir.

Görünüşe göre saleten tuncina duasi da ayni ozellikleri kapsiyor evet okuyan şu şu seyleri elde eder peki devami. Kaynak? Yok. Hadis midir? Hayır. Ayet zaten değil. Faziletli olduğunu nerden biliyoruz o zaman? Veya kurtaran dua olduğunu?
Bu duanin dinde bir yeri olmasi lazim ki fazileti hakkinda konusabilelim. Misal ustte ekledigim dua dinde olan bir dua ve fazileti belirtilmis.

Ben simdi tutup bir dua söylesem dinde olmayan, ve bu dua şöyle faziletlidir yapan sunlari sunlari elde eder, su kadar okuyana şöyle sevabi vardir desem 'ne diyo bu' dersiniz. Haklisiniz da.

Fakat yazılıyor ki ilham seklinde gelmiş. Ilham seklinde nasil oluyor?
Simdi buna boyle dersek, baska baska kisilerin falan sey bana ilhamla yazdirildi bana uyun demesine ne diyeceğiz?
Bu din kemale ermiştir. Rasul bize herseyi ama herseyi aktarmistir. Tuvalet duasina varana kadar.
Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem ne kadar faziletli sey varsa bizlere öğretmiştir. Degerli sahabeler bunlari uygulams bizlere aktarmisir. Onlar ki hicbir hayirdan geri kalmazdı.
Bunun dışında kalanlar dinde yeri olmayan, kaynaksiz, asılsız, Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellem in ve sahabelerinin deger verip yaptigi seyler degildir. Onlar yapmamissa bunlarda bir fazilet aramak bosunadir.
 
Üst