Yanlış Hesap Bağdatdan Döner

Mamur

Tecrübeli
Korktum etim tenim morarınca
Yerler bembeyaz,kar diz boyunca
Odun kömür yok,tütmüyor baca
İşte o yıl oldum,Arapören köyüne hoca.

Ay ay beş on cüzdana koyarak
Sardı beni uzun bir merak,
Salih rüya idi hayra yorak,
Ömür çok kısa,yollar ırak.

Eskidendi okumak en büyük hüner
Nedir ikide bir ışıklar söner,
Yanar mı gazyasız fitilsiz fener
Derler ya yanlış hesap Bağdat dan döner.

Saat üç,işte orda durdu tiren
Ellerde çantalar,inen ve giren
Pasaport polisleri sordu nere giden?
Sonra in dediler bilemiyorum neden.

Tiren gitti yalnız kaldım orada,
Ne yel nede rüzgar eser,arada sırada
Olurmu açlık sususluk bir arada,
Geldi bu terslikler ezan okunduğu sırada.

Nusaybin'den ötesi boydan boya sınır,
Bu alın yazım,bitmeyen cilveler diye anımsanır
Bildiğim tek şey,azda olsa hayası olanlar utanır,
İnsan bu kör döğüş de birbirini nasıl tanır.

Yollar arapsaçı baktıkça kafan karışır,
Beyhude gidilmez,insan bir bilene danışır
Her kapıda sorgu melekleri yakana yapışır,
Rüşvetsiz evraklar mı kapı kapı dolaşır.

Gün ışıdı Bağdat'ın en güzel yerine varınca
O sabah her şeyi anladım yanlız kalınca
Vallah şaşı kalırsın arapça konuşamayınca,
Gurbet o kadar acı ki bir yakının olmayınca.

Şehitler diyarı Necef ve kerbelâ
Oraya vardığımda okunuyordu selâ
Bırakmazlar,bu feryatdır ağla ha ağla,
Kil taşı üzerine namaz kılıyorlar halâ.

Ara dur ne yiyecek ne giyecek mal var,
Korku saçan sıra sıra karakollar,
Yüzünü şükürle yıka türlü türlü hal var,
İşin bitikse tek çaren, Allah'a yalvar.

Tuttuğum her şey kopuyor, yan ha yan
Bağdat da boşaldı,benden bir leğen kan
Habersiz götürmüşler bayıldığım an,
Bunlar hep gerçek sen beyhude san.

Mahkumu olmuş insanlar açlık ve sefaletin
Açsanda toksanda daim bununla yetin,
Ne yazar paha biçilmez olsa kıymetin,
Zincirlerini kırmadıkça bu esaretin.

İthamda bühtanda bulunmak mücrime has
Kim dinler seni,gece gündüz feryadı bas,
Kalmış deri kemik,vicdansızsan darağacına as
Katillerin torunlarına kalmış bu büyük miras.

Emsalsiz cisrimuallak,Bağdat'ı cedide
Harap olmuş mabetler İmam'ı Âzam Kâzimiye de
Hayatlarının baharında can verdiler geçen mazide,
Hak hakikat tartılmaz,ayarı bozuk terazide.

Bağdat / Mansuriye 1976


Ali Kılıç Kakiz
 
Üst